bugün
yenile
    1. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- la saygısızlık etmeyin vallahi yazarken terledim --- spoiler --- 1941'de başlamış diplomasi hareketlerini falan da katarsak 1956'da bitmiştir. şöyledir. almanya ve italya, yunanistan'ı işgal edince 1942'de eam ( yunanistan ulusal kurtuluş ordusu) ve elas (yunan halk kurtuluş ordusu) (tanıdık geldi di mi lan) kuruldu. elas'ın kurucusu aşina olduğunuz bir isim ''aris velouchiotis''. beraber kurduğu kemik kadroya latince isyancı anlamına gelen andarte denir. örgüt şehirde dağılma imkanı bulamadığından - etraf işgalci asker ile gerizekalı sağcı çete kaynıyor - dağlarda örgütlenir. örgütlendikçe faşist italyanlara ve almanlara saldırırlar saldırdıkça da köylü halktan destek görürler. köylü hareketinin gücü artık italyanları ve almanları uzaktan da ingilizleri korkutmaya başlar. (yukarda bir şey tanıdık gelecekti bakalım köylü hareketi ne anımsatacak). aris aynı zamanda kke (yunanistan komünist partisi) üyesidir. ne üzücü ölümü de bu parti yüzünden ama şimdi konu bu değil. işte bu örgütlü mücadele döneminde kke, elas'a uzak davranmıştır. lan halk zaten sizden niye ingilizden korkup elas'a uzak davranıyorsunuz niye sscb'den destek bekliyorsunuz amk? bu iki sebepten kke elas dağılana hatta elas'tan sonra yeni kurulan ordu tamamen katledilene kadar ses çıkarmamış işgalcilere işbirlikçi olmuştur. kke bu aptalca sancıları yaşarken bir diğer tarafta yunanistan'ın ülkücüleri durur mu durmaz. vatanı komünistler alıyor lan ortodoksluk elden gidiyor auuuvvv diye zervas'ın önderliğinde edes'i kurarlar. tabii her milliyetçi ve dinci sömürü gibi bunlarda ''biz alman karşıtıyız'' diye pazarlamaya çalışır kendisini. tabii almanlar ile bir kere bile çatışmadan elas ile çatışmaya başlarlar. elas'ın italyanlara kurduğu pusularda elas'a saldırıp italyanlardan yana olurlar. bu arada elas'ın karşısında sadece almanlar, italyanlar ve edes yok. ingilizler ve savaş sonrası lan yine ülke bize kalacak diyen mısırda bulunan yunan yöneticiler de var. tabii bu arada ingiltere dışarıya şirin gözükmek, dünyaya yunanistandaki iç savaşı bitirmeye çalışıyormuş izlenimi vermek için edes'e yiyecek ve silah yardımı yapıyordu. bu sırada alman askerleri ile elas dağlarda savaşıyor asker leşleriyle beraber elas ağır kayıplar ve esirler veriyordu. gerçi esir denmez alınır alınmaz kurşuna diziliyordu elas'lılar. şehirlerde ise işgalciler gördüğü komünist'i hemen infaz ediyor sağcılar da bildiği bütün komünist adreslerini almanlar ile paylaşıp ''vatanı kurtarıyordu''. ingiltere dünya üzerinde her boka atladığı gibi burada da hiçbir şeyden geri kalmayıp savaş sonrası yunanistanı yönetecek kişiyi belirleyip, mısırda olan eski yöneticiler ile komünistleri temsil eden kke'yi mısıra çağırıp anlaşma önerir. lan stalin'den yardım gelecek şu hükümete ortak olalım sonra alırız hükümeti gelen destek ile diyen kke düzenli ordu kurulmasına imza atar. sonucunda aris ve arkadaşlarından, elas'tan silah bırakmasını isteyecektirler. şimdi almanlar ile ilgilizler nasıl beraber amk diyeceksiniz, değiller oğlum almanlar kıyım ingilizler politika yapıyor bir bağları yok. ta ki ingilizler seçtiği yunan hükümetine almanlara saldırmayın diyene, sonrasında almanlara silahlarını elas'lılara kaptırmadan ya da gebertilmeme ile gebermemeleri için sağcı yunanların korumasını önerene kadar. almanlar kayıp vermemek için yunan sağcıların korumasında böyle rahat rahat dönüp gitmişlerdir. bunu gören aris ve elas atina'ya gidip toptan saldırmayı düşünür ama ''komünistleri ve halkı temsil eden'' kke aris'e atina'ya giriş yasağı koyar. aris'i hain olmak ile suçlar. bu boşlukta giden almanların yerini donanımlı ingilizler alır. gelirken boşta gelmezler ne kadar anti-komünist grup varsa hepsini silahlandırırlar. aslında askerleri kullanmamak yunanistanda tam manasıyla iç savaş çıkarıp hem komünistlerden hem de belki tehlikeli olursa diye tasmalı köpekleri olan sağcıların radikallerinden kurtulmak isterler. yunan hükümeti ordunun başına ingiliz bir subay atar. elas'ın düzenli orduya katılması istenir. kke imzalı olduğundan emre kısmen uyulur. orduya katılmayıp evine dönenler sağcı çetelerce orduya katılanlar ise ingilizlerce öldürülür. atina'da almanların gidişini kurtuluş sanan halk kutlama yaparken sağcılar boş durmaz halka ateş açar. 100'ün üzerinde insan öldüğü söyleniyor. sonra ingilizler tabii elas'a savaş açtı. bu çatışmalarda hala ülkeyi kurtaracağını zanneden kke, elas'a silah bıraktırmak için varkiza antlaşmasını yaptı. bu sırada çatışmalarda üstün gelen elas zafer beklerken kke'nin bu tutumuyla resmen ihanete uğramış oldu. silahların bir kısmı verildi bir kısmı da gömüldü. yunan komünistlerin elinde olan kurtuluş böylece kke tarafından ingiliz soslu yunan krallığına/diktatörlüğüne dönüştü. bundan sonra sürgündeki kke lideri zaharyadis atina'ya döner. halk lan belki kurtulabiliriz ümidine kapılır, aynı şekilde aris'te. atina'ya zaharyadis'in yanına gitmeye çalışır ama stalinist zaharyadis köylü hareketine güvenmediğinden aris atina'ya gelirken onu mahkum eder. yolda gazetelerden birkez daha ihanete uğradığını gören aris el bombasının pimini çekerek intihar eder. sonrasında boşlukta tam bir kelle avı sürdürülür krallık her komünist öldüreni ödüllendir. ingiltere ikinci perde için amerika'ya yunanistan çok güzel gelsene der. sonrasında markos vafiadis demokratik ordu adında elas'ın devamını kurar. ama zaharyadis stalinist düşünce etrafında o orduyu da boğar. böylece yunanistan iç savaşı talan edilmiş bir halk ile sadece diplomatik başarı elde eden bir ingiltere bırakır arkasında.